|
|
KONYA-KARAPINAR MEKE GÖLÜ GEZİSİ
Nihat AYBAR
Türkiye Ormancılar Derneği Ekoturizm Grubu ile “31Mayıs-1Haziran 2008”
tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz Konya-Karapınar Meke Gölü Gezisi
özellikle gezinin ilk günü gezip gördüğümüz yerlerin jeolojik
özellikleri itibarıyla biz katılımcılar açısından son derece ilginçti.
Ankara’dan sabahleyin yola çıkıp Tuz Gölü kenarında kısa bir mola
sonrasında Aksaray’a gelmeden kilometrelerce uzaktan görülebilen
Hasandağ, 3268 m. yüksekliğinden kaynaklanan ihtişamı ile artık başka
bir dünyaya ayak basmak üzere olduğumuzun ilk işaretlerini veriyordu.
Aksaray’ı geçip Emirgazi sapağından döndükten sonra Karacadağ üzerinden
Karapınar’a ulaştık ve gezi programına uygun olarak Acıgöl ve Meke
gölünde de incelemelerde bulunduk. Acıgöl kıyısında katılımcı
arkadaşlara bölgenin jeolojik özelliklerine ilişkin çeşitli kaynaklardan
derlediğim bazı özet bilgiler sunmaya çalışmıştım. Ekoturizm Grubunun
talebi üzerine, bu bilgileri mümkün olduğunca az teknik ve jeolojik
terime yer vererek herkesin anlayabileceği bir dilde aşağıda bir defa da
yazılı olarak sunmaya gayret ettim. Her ne kadar sürç-ü lisan ettiysem
affola.
Orta Anadolu özellikle Orta Miyosen’den sonra oldukça şiddetli bir
volkanik faaliyete sahne olmuş ve bu volkanik faaliyetin ürünlerini çok
geniş alanlarda görebildiğimiz bir bölgemizdir. Yaşlıdan gence doğru
sıralarsak: Orta Miyosen (16–10 Milyon yıl önce) volkanizması Afyon,
Kırka, Konya, Nevşehir, Kayseri ve Ankara civarında; Pliyosen (5–1,5
Milyon yıl önce) volkanizması Isparta, Konya, Karaman, Nevşehir ve
Kayseri dolaylarında; Kuvaterner (1,5 Milyon yıl–10 Bin yıl)
volkanizması ise Karapınar, Ceyhan, Hasandağ, Acıgöl İlçesi ve Erciyes
Dağı çevresinde görülmektedir.
Gezimizin gerçekleştirildiği alanı da kapsayan Karapınar-Ayrancı
Havzası, Orta Toros Dağlarının kuzeyinde, Karaman-Karadağ
volkaniklerinin doğusunda ve Tuz Gölü’nün güneyinde yaklaşık D-B
uzanımına sahip, kuzeye doğru derinleşen, kapalı bir graben (çöküntü)
havzasıdır. Havzada yer alan birimler sedimanter(tortul), volkanik,
volkano-sedimanter ve metamorfik (başkalaşım) kayaçlardır.
Karapınar-Ayrancı havzasında yer alan volkanik kayaçlar Karaman-Karadağ
volkanizması ile başlayan ve havzanın kuzeyine doğru GB-KD yönünde devam
eden Mekedağ volkanizması, Üzecekdağ volkanizması ve Karacadağ
volkanizmasından oluşur. Üst Miyosen’de (10-5 Milyon yıl önce), bugün
büyük ölçüde çöl ve step ikliminin hüküm sürdüğü Karapınar-Ayrancı
Havzası ve kuzeyde yer alan Sultaniye Ovası göl sularıyla kaplıydı ve bu
dönemde havzanın kuzeydoğusundaki Karacadağ volkanizması faaliyete
başlamıştır. Pliyosen zamanında söz konusu göl yükselerek Karacadağ ve
etrafını kaplamıştır. Kuvaterner zamanında ise söz konusu gölün suları
aktif grabenlere geri çekilmiş ve günümüz yüzey şekillerini
oluşturmuştur.
Karapınar çevresinde Kuvaterner yaşlı bazalt ve andezit türünde volkanik
kayaçlar yer alır. Bu genç volkanizma bölgede maar şeklinde kraterler,
bazaltik cüruf konileri, andezitik lav kubbeleri ve lav akıntıları
şeklinde izlenir.
Yeri gelmişken maar oluşumuna da biraz değinmekte yarar var. Maar tipi
kraterler; yerkabuğunun derinliklerinden yükselen magmanın yeraltı su
tablasına yaklaşması ve burada yer alan suyun akkor halindeki magma ile
temas etmesiyle tamamen buharlaşması ve üzerindeki kaya örtüsünü büyük
bir basınçla patlatması sonucu oluşan çukurlardır. Bazı maarların
kraterlerinde daha sonra suların birikmesiyle krater gölleri oluşmuştur.
Acıgöl, Meke gölü ve Mekedağı gölleri bunların en büyüklerindendir.
Acıgöl: Karapınar’ın 8 km. doğusunda, Karapınar-Ereğli yolunun kuzeyinde
olup yoldan görülebilmektedir. Uzun ekseni 1750 m. Kısa ekseni 1250 m.
Olan bir elips şeklindedir. Gölün yamaçları oldukça diktir. Gölün
oluştuğu krater çukurunun krater kenarından su yüzeyine kadar olan
derinliği yaklaşık 70 m.dir. Kesin bir bilgi olmasa da gölün
derinliğinin 90 m. Civarında olduğu söylenmektedir.
Meke Tuzlası Gölü: Karapınar’ın 7 km. kadar güneydoğusunda Acıgöl’ün ise
4 km. kadar güneybatısındadır. 1,5 km. genişliğindeki elips şekilli
kraterin ortasında göl yüzeyinden 140 m. yüksekliğinde piroklastik
malzemeden oluşan bir tepe vardır. Magmanın volkanlardan büyük bir
basınçla atmosfere püskürmesi ve hızla soğuması sonucunda oluşan ve
büyüklüğüne göre volkan külü, volkan cürufu, lapilli, volkan bombası
gibi isimler verilen kırıntılı volkanik malzemeye “piroklastik malzeme”
diyoruz. Meke tuzlasının oluşumunda iki safha söz konusudur. Birinci
safhada önce maar tipi genişçe bir krater oluşmuş ve buraya sular
dolmuştur. İkinci safhada ise volkanik bir patlama ile gölün ortasında
daha ziyade riyolit ve bazalt cüruflarından oluşan bir koni teşekkül
etmiştir. Gölün derinliği 10–12 m.dir. Göl sularının tuzlu olması
buranın 1952 yılına kadar tuzla olarak işletilmesine yol açmıştır.
Gerek Acıgöl gerekse Meke Tuzlasında ki gölün sularında bol miktarda
sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, klor, sülfat ve karbonat vardır.
Bölgede ki Kuvaterner volkanizması yedi evrede oluşumunu tamamlamıştır.
Son evre çok yeni olup, tarihsel zamanlara değin erişmektedir. Yapılan
laboratuar analizlerine göre bölgedeki volkanik kayaçlar; bazalt,
trakibazalt, bazaltik andezit, trakiandezit ve andezit olarak
adlandırılmışlardır. Bu adlandırma kimyasal-mineralojik bir sınıflama
olup, diğer bir deyişle kayacın içerdiği minerallerin yüzdelerine göre
yapılmaktadır.
|
|
|