ekoturizmgrubu |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
EKOTURİZM ve DOĞA TEMELLİ TURİZMİN GELDİKLERİ
NOKTADAKİ KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Yrd. Doç. Dr. Nazmiye ERDOĞAN
Başkent Üniversitesi
SBMYO Bağlıca Kampusu Ankara GİRİŞ Geçmişte turizm yatırımcıları, turizmi sadece
ekonomik fayda olarak görmüşlerdir. Bugün ise, olumsuz gelişmeler
nedeniyle, ekonomik faktörlerin ötesinde turizmin çevresel ve
sosyokültürel yapısına da bakılmaktadır. Son araştırmalar, turizmin
sürdürülebilir kalkınmada pozitif bir yer alabilmesi için çevre
korumaya önem vermesi üzerinde durmaktadır. Bu nedenle, turizm,
artık yalnızca ekonomik yararları açısından değil, özellikle
toplumsal ve fiziki çevre üzerindeki etkileri yönünden de bilimsel
araştırmalara konu olmakta, hatta araştırmalarda ekonomik yararlar
ve etkilerin gerçekte yarara dönüşüp dönüşmediği sorgulanmaktadır.
1987
yılında Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun
yayınladığı Bruhtland Raporu’nda ilk kez gündeme getirilen
“Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı bir anlamda bundan sonraki
anlaşmalara bir temel oluşturmuş, ekonomik ve sosyal kalkınma ile
çevre arasında yaşanan çelişki ve ilişkilerin değerlendirmesinde
hareket noktası olmuştur. Turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel
kaynaklar üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkilerin turizmin kendi
geleceğini tehlikeye attığının anlaşılmaya başlanması ile
sürdürülebilirlik konsepti turizme de yansımış ve “sürdürülebilir
turizm” konusu gündeme gelmiştir. Buna bağlı olarak ulusal, bölgesel
ve uluslararası düzeylerde sürdürülebilir turizm bağlamında çeşitli
boyutlarda anlaşmalar ve toplantılar yapılmıştır. Bu tür
girişimlerin temel nedenlerinden biri, turizm endüstrisinde
sürekliliğin turizm amaçlı kullanılan kaynakların korunmasına ve
geliştirilmesine bağlı olduğunun farkına varılmaya başlanmasıdır.
Bunun yanında, turizm sektöründe pazarı büyütmek ve yeni kar
alanları açmak gereği ortaya çıktı. Bu amaçla alternatif turizm,
ekoturizm, doğa turizmi ve bilinç turizmi, sorumlu turizm, yeşil
turizm gibi turizm türleri yaratıldı. Böylece turizme, en azından
söylem seviyesinde, çevrecilik boyutu yüklendi. Bu çevreci turizm
söylemine göre, doğayı değiştirmeden, bozmadan ve kaynakları
tüketmeden kullanan yeni turizm türleri çıktı. Fakat herkesin
bildiği gibi kullanmak demek, dönüştürmek, değiştirmek, etkilemek
demektir. Dolayısıyla bozmadan, kaynakları tüketmeden kullanım
olasılığı yoktur. Bu çevreci söylemin gerisinde, turizm sermayesi
için kırsal ve doğal alanlarda yeni yatırım, mal ve hizmet satışı
yapmak, pazar genişlemesini sağlamak, dolayısıyla yeni kar
alanlarına yönelmek gerçeği yatmaktadır. Bu nedenle, turizm
yatırımları son yıllarda kırsal kesimde ve yeşil doku içerisinde
yoğunlaşmaya da başladı.
Bu
çalışma kapsamında, Türkiye’de turizm uygulamalarından kaynaklanan
temel sorunların tespiti yapılmaya çalışılmış, ekoturizmin kavramsal
tanımlaması, uygulamaları ve mevcut durumu değerlendirmek
amaçlanmıştır.
Ekoturizm denince akla öncelikle bir endüstriyel faaliyet
gelmelidir. Ekoturizm kendine özgü belli karakterlere sahip, yoğun
bir şekilde pazarlanan ve promosyonu yapılan kompleks endüstriyel
faaliyetler ağından oluşur. Ekoturizm
bazılarına göre koruma için finans sağlama, bilimsel araştırma,
girilmemiş ve hassas ekosistemleri koruma, kırsal alanda yaşayan
insanlara fayda, fakir ülkelerde gelişmeyi teşvik, ekolojik ve
kültürel duyarlılığı geliştirme, turizm endüstrisinde sosyal
sorumluluğu ve çevresel bilinci işleme, turistleri eğitme ve tatmin
etme ve dünya barışını kurma yolu olarak nitelenir (Honey, 1999,
Blamey, 2001).
Ekoturizm, doğa temelli turizm endüstrisi içinde hızla büyüyen bir
bölümdür ve sürdürülebilir turizmin bir biçimi olduğuna inanılır.
Ekoturizm Topluluğu (Ecotourism Society) ekoturizmi, çevreyi koruyan
ve yerel halkın refahını sürdüren, doğal alanlara doğru olan sorumlu
turizm olarak tanımlar (Leung ve diğerleri 2001).
Zaman içerisinde ekoturizm farklı şekillerde ifade
edilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: Doğaya dayalı turizm,
yumuşak turizm, özel İlgi turizmi, yeşil turizm, sorumlu turizm,
bilinçli turizm. Günümüzde, uluslararası anlaşmalar ve
toplantılar başta olmak üzere ulusal ve bölgesel boyutta en yaygın
olarak kullanılan ise ekoturizm terimidir.
Ekoturizmin teriminin orijini tam olarak net olmamasına rağmen ilk
kullananlardan biri olarak kabul edilen Hetzer (1965) ekoturizmin 4
temel ilkesini tanımlamıştır:
·
Çevresel
etkileri en aza indirmek
·
Ev
sahibi ülkenin kültürüne saygı duymak
·
Yerel
topluma faydaları maksimuma çıkarmak
·
Turist
tatminini maksimuma çıkarmak
Bu
ilkelerden birincisi ekoturizmin en ayırt edici özelliği olarak
tutuldu. Diğer ilk referanslar Miller 1978 Latin Amerika’da
eko-kalkınma için milli park planlaması üzerinde bir araştırmada
bulundu. 1970’lerin ortasından 1980’lerin başlarına doğru
geliştirdikleri ekoturlarla ilgili olarak Environmental Canada
tarafından oluşturulan dokümanlarda geçmektedir. Ekoturizm
1970’lerde ve 1980’lerde çevre hareketinin içinde gelişti. Kitle
turizmi ile ilgili memnuniyetsizliğin ortaya çıkmasıyla çevresel
ilginin artışı ikiye katlandı. Bu durum alternatif doğal alanlarda
doğaya dayalı tecrübelere olan talebi artırdı. 1980’lerin ortalarına
kadar az gelişmiş ülkeler ekoturizmi hem koruma hem de kalkınma
hedeflerini başarma aracı olarak tanımladı (Blamey 2001).
Kanada Çevre Danışmanlığı Komisyonu
“yerel toplumun bütünlüğüne
saygı gösterirken, ekosistemin korunmasına katkıda bulunan
aydınlatıcı doğa seyahati” olarak tanımladı. Tanıma doğa
temelli, çevreye duyarlı, yaşama saygılı, akılcı ve ölçülü
gibi çeşitli anlamlarda yüklendi.
Ekoturizmin itimat edilen ilk tanımı
Cabellos-Lascurain’e aittir:
“Ekoturizm bir yerdeki geçmiş ve şimdi var olan kültürel ifadeler
kadar, doğayı, yaban hayatını ve doğal bitkisini inceleme, doğa
hayranlığı, görünüşünden zevk alma gibi belli amaçlarla kısmen
bozulmamış veya kirletilmemiş doğal alanlara yapılan seyahattir.”
Dikkat
edilirse, bu tanımda ekoturizm bilmek, anlamak ve tecrübelemek için
yapılan bir faaliyet olarak sunulmaktadır. Özellikle 1992
Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinden sonra, ekoturizmin tanımına
sürdürülebilir kalkınmayla ilgili ilkeler de eklendi. Bu ilkeler
devletler ve ilgili endüstriler tarafından doğa temelli turizmin
uzun dönemli sürdürülebilirliğinin ancak ilkeli ve arza göre
planlanmış yaklaşım benimsenirse olabileceğini anlamasıyla anlam
kazanmaya başladı. 2000’lerde de yapılan eklemelerle ekoturizmin
birçok tanımı ortaya çıktı. Bu tanımlardaki ortak faktörler
şunlardır:
(1) Ekoturizm doğa temelli
(gidilen yerin doğa olması): Koruma işlevi
(2) Ekoturizmde çevresel
eğitim: Eğitimsel
işlevi
(3) Sürdürülebilir bir
şekilde yönetilmesi: Yerel katılımcılık işlevi
Dolayısıyla, ekoturizm başlangıçtan beri çevre eğitiminin
vurgulandığı, bozulmamış doğal alanlarda doğaya dayalı seyahat
olarak sunulmaktadır. Eğer ekoturizm faaliyetlerini düzenleyen,
yöneten ve belirleyen güç çevre bilinciyle hareket eden turistin
kendisi olsaydı, bu tanımlama yeterince geçerli olabilirdi. Bu ve
farklı nedenlerden dolayı, ekoturizmin üzerinde anlaşılmış tek bir
tanımı yoktur. Kavramın hem anlam hem de kullanımında karmaşa ve
anlaşmazlık sürmektedir.
Ekoturizmin doğaya yönelik olması, doğal ve kültürel kaynakları
takdir etme bağlamında, ekoturizm sürdürülebilir turizm karakteri
taşımaktadır. Ekoturizmin ne olduğu bu üç öğeyi içeren ve bunlara
eklenen yerel ekonomiye fayda gibi diğer karakterler de kullanarak
açıklanır. Bu öğeler birbirini destekleyen bir şekilde kullanılarak,
ekoturizme doğayı tanıma ve doğayı anlama, doğadan zevk alma ve
doğayı gözetme karakteri verilir; ekoturizm doğa turizmi olarak
nitelenir ve kitle turizmine çevreci bir alternatif olarak sunulur.
Böylece, ekoturizmin tanımlarında gidilen yerlerde doğanın
değişmeyeceği, doğaya saygı, bozmadan kullanım, bilgili kullanım,
aydınlatıcılı, çevreye uygun tesis kurma vurgulanır (Erdoğan
ve Erdoğan, 2005).
Masberg (1999) ekoturizmi doğal ve kültürel kaynakların korunmasına
katkıda bulunmaya odaklanan yerel halka ekonomik katkıyı teşvik eden
turizm biçimi olarak tanımlamıştır.
Yukarıdaki tanımlar ve değerlendirmelerden hareketle araştırılması
gereken çeşitli sorular gündeme gelmektedir:
1.
Kitle turizminin gittiği yerler doğa değil miydi ve şimdi ne tür bir
doğa?
2.
Neden birden bire “çevreyi düşünme” ile turizm birleştiriliyor ve
ekoturizm çıkıyor?
3.
Ekoturizm, doğayı tahrip eden kitle turizm endüstrisinden farklı bir
endüstri mi?
Ekoturizmin belirtilen amaçlarına bağlı olarak ziyaretçiler, yerel
halk ve yerel iş yerlerinin etkinliklerini içeren ekoturizmin
tanımı, genel ayırt edici doğası ve sonuçları hakkında çeşitli
ilkeler sunulur. Ekoturizmin ilkeleri ekoturizmin yapıldığı bir
alanda değerlendirme ölçüsü olarak kullanılabilir. Bunun için her
ilke açıkça belirtilmeli; her ilkeyi oluşturan faktörler saptanmalı;
her faktörün işlevsel tanımlaması yapılmalı; böylece ölçülebilir
hale getirilerek ölçmeler yapılmalı ve sonuçlar
değerlendirilmelidir. TEMEL SORUNLAR
Turizm sektöründeki
yukarıda söz edilen gelişmeler kaçınılmaz olarak, akademik
çevrelerdeki tartışmalardan kamu politikalarına kadar geniş bir
alanı kapsayacak biçimde Türkiye’ye de yansımıştır. Türkiye,
ekoturizm etkinliklerinin uygulanması açısından zengin doğal ve
kültürel kaynak değerlerine sahiptir. Turizm faaliyetlerinde yaşanan
gelişme ve çeşitlilik Türk turizm sektörüne de yansımış ve özellikle
doğaya dayalı turizm faaliyetlerinden yayla turizmi, botanik
turizmi, kuş gözlemciliği, foto-safari, rafting vb. etkinliklere
talep artmıştır. Son yıllarda ekoturizm kavramının gelişmesiyle
beraber ortaya çıkan yeni turist profilinin beklentilerine uygun
olarak seyahat acentelerinin çoğu doğanın içinde, aktif, macera
ağırlıklı turlar düzenlemeye başlamışlardır (Küçük ve diğerleri,
2004; Erdoğan, 2004).
Ancak ekoturizm kavramının
çok iyi anlaşılamaması ya da ülkemizdeki mevcut ekonomik ilişkiler
nedeniyle yeterli ekoturizm bilincine sahip olmayan turizm sektörü
tarafından taşıma kapasiteleri dikkate alınmadan turların
düzenlenmesi ekoturizm potansiyeli olan alanlarda denetimsiz ve
doğayla bağdaşmayan yapılaşmalara, flora ve fauna üzerinde çok yönlü
olumsuz etkilere neden olabilmektedir.
Bu bağlamda ortaya çıkan başlıca sorunlar aşağıdaki gibidir:
1.
Tanımlama ve uygulamada
farklılık
· Kırsal alanlara yayılan çevresel bozulmalar · Artan çevre yasalarının baskısı · Çevre korumaya gerçek veya imaj yaratma bağlamında eğilerek rekabet ve kar avantajı kazanmak · Doğaya yönelik turist tercihiyle gelen talebin artması · Bu tür turistlerin doğaya olan duyarlılığı (çevre bilinci)
Doğa turizmine yönelen bir turist kitlesi var. Bunları doğa turisti
olarak nitelendirebilir miyiz? Fakat bunların doğa turizmi
etkinliklerini yaparken doğa turisti niteliklerine sahip olduğunu
iddia edebilir miyiz?
Doğa
turizmi yapmak ekoturizm yapmak mı?
Doğaya dayalı turizm faaliyetleri ekoturizm olarak tanımlanamaz.
Ülkemizde tam anlamıyla doğa turizmi tanımı ve bunun diğer turizm
türlerinden uygulama bakımından farklılıkları ortaya konmuş değil.
1)
Ekoturizm ilkelerine göre hizmetimizi değiştiriyor muyuz?
(2)
Turistleri değiştirebilir miyiz?
(3)
O zaman
hizmet edeceğimiz kitleyi nasıl belirleyeceğiz
Tüm bu ilkelere rağmen,
ekoturizmde bazı ciddi sorular gündemde kalmaya devam etmektedir.
○
İlke ve yasaların ne ölçüde uygulandığı bilinmemektedir. Bunları
ölçme büyük ölçüde yapılmamakta,
○
Çevre korumayla ilgili yasaların, anlaşmaların getirdiği koruma
tedbirlerinin uygulanabilmesi için fon gereği
Son yıllarda ekoturizmin popülerliği artarken sürdürülebilirlik bağlamında destekleyici görüşler yanında eleştirel görüşler de olmaktadır. Eleştirilere göre, ekoturizm tanımlarında kullanılan yakalayıcı ve çekici sözlerle ekoturizmin gerçek amacı idealleştirilmiş tanımlamalar ve betimlemelerle gizlenmektedir: Turistin istekleri bağlamında ele alındığında ekoturizmin amacı, bilme, görme, yardım, doğaya saygı, doğanın kıymetini takdir etme gibi nitelemelerle açıklanır. Bu açıklama dikkatleri sürdürülebilirlilik sorunları olan kitle turizminden alıp daha az zararlı görünen ekoturizm gündemine kaydırma çabası olarak eleştirilir. Turizm endüstrisinin ve akademisyenlerin turizmdeki sürdürülebilirlilik iddiaları gerçeği yansıtmayan geçersiz iddialar ve teoriler olarak nitelenir. Daha kötüsü eleştirel çevreler tarafından ‘bilinç yönetimi” olarak nitelenir (Erdoğan, 2002) .
Doğa Temelli Turizmi ve
Ekoturizm Akreditasyon Programı
Uluslararası Ekoturizm Topluluğu`na göre doğa turizmi:
“Doğal alanları tecrübe
etmeye yönelik olan ekolojik olarak sürdürülebilir turizm”
“Doğa
turizmi, doğa ve doğayla ilgili olguların, bu alanları ziyaret etmek
için temel güdülenme olduğu doğal alanlara yapılan seyahattir”.
“Doğa
turizmi, doğal kaynakların uygun bir şekilde, zarar görmeden
kullanımını amaçlarken ziyaretçilerin bu şekilde eğlenme-dinlenme ve
yenilenmelerine olanak sağlar”.
Ekoturizm ; “Doğal alanları tecrübe etmeye yönelik olan ekolojik olarak sürdürülebilir turizm olarak nitelenmekte çevre ve kültürel anlayışa değer verme ve koruma olarak tanımlanmaktadır.
SONUÇ ve DEĞERLENDİRME
Çevresel sorunlar insandan kaynaklandığı için, çözüm de ancak insana
bağlıdır. Kaynaklar
Ayala, H. (1996). Resort Ecotourism: A Master Plan For Experience
Managemgnt. The Cornel Hotel And RestaurantAdministration Quarterly,
Volume 37, Issue 5, October 1996, Pp 46-53,
Altanlar A. ve Akıncı Kesim G.(T.B.D.) “Akçakoca İlçesinin Ekoturizm
Olanaklarının Değerlendirilmesi” Ormancılık Dergisi. Honey, M., Rome, A., (2001). Protecting Paradise: Certification Programs for Sustainable Tourism and Ecotourism, Institute for Policy Studies, Washington DC, pp: 1-115. Blamey, R. K., Principles of Ecotourism, The Encyclopedia of Ecotourism, ed: Weaver D. B., CABI Publishing, New York, (2001). Duffy, R. A., Trip Too Far: Ecotourism, Politics and Exploitation, Earthscan Publications, London, (2002). Ecotourism Association of Australia (EAA), Nature and Ecotourism Accreditation Program, Second Edition, Red Hill, Australia, (2000).
Erdoğan N. (2003). Çevre ve (Eko)turizm, Erk Yayıncılık, Ankara.
Erdoğan, N. ve E.
Barış, (2005). “The Nature of Ecotourism Activities of Travel
Agencies in Turkey”, International Congress Coastal and Marine
Tourism, Development, Impacts and Management, 235–242, İzmir, Turkey,
2005.
Erdoğan, N. (2004). “Ecotourism and Tour Operators: An Evaluation of
Principles and Activities”, II. International Tourism, Environment
and Culture Symposium, 37–48, İzmir, Turkey,
Erdoğan, N., Erdoğan, İ., (2005). Ekoturizm Betimlemeleriyle
İletilenlerin Doğası, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi,
20,1, 55-82,
Erdoğan, N., Barış, E., (2007). Environmental Protection Programs
and Conservation Practices of Hotels in Ankara, Turkey, Tourism
Management, 28, 604–614).
Erdoğan, N., (2009). Turkey's Tourism Policy and Environmental
Performance of Tourism Enterprises, Tourism Enterprises and
Sustainable Development, International Perspectives on Responses to
the Sustainability Agenda, ed: Leslie D.,
Routhledge, UK,
Erdoğan, N. (2002). Sürdürülebiirlik Bağlamında Ekoturizmin Sosyal,
Ekonomik ve Çevresel Etkiler Bakımından Değerlendirilmesi. First
Tourism Congress of Mediterranean Countries, April 17-21 Antalya.
Leung, Y. ve Diğerleri (2001) The Role of Recreation Ecology in
Sustainable Tourism and Ecotourism, içinde McCool, S. ve R. N.
Moisey (eds) (2001). Tourism, Recreation, and Sustainability:
Linking Culture and the Environment. NY: CAB International
Nepal, K. S. (2000) Tourism in Protected Areas The Nepalese Himalaya,
Annals of Tourism Research,
27(3): 661-681. Neyişçi, T., (2002), Orient Ekspreste Harem-Selam, First Tourism Congress of Mediterranean Countries, Akdeniz University, Antalya, s: 397-404.
Weaver, D. B. (1999) Magnitude of Ecotourism in Costa Rica and
Kenya, Annals of Tourism Research. 26(4): 792-816. Griffith
University, Australia.
Küçük ve Diğerleri (2004). Türkiye’de Doğa Koruma Çalışmaları,
Kaynak Değerlerini Etkileyen Faktörler ve Ekoturizm, II.
Uluslararası Turizm Çevre ve Kültür Sempozyumu, İzmir.
http://www.ecotourism.org.au/neap.asp
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ANKARA 2008 |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||